Bu akşam bilgisayarımın başında bir şeyler araştırırken bir anda aklıma takılıverdi,
dilimden nağmeleri dökülmeye başladı şu içli şu yanık Balkan türküsünün: "Aman dayler, yol verin a beyler , ben sılama varayım..."
Bitince tekrar tekrar , dinliyor dinlerken de bir yandan söylüyorum, bir türlü türkünün büyüsünden çıkamıyorum.. .
"Yüzüm güler kalbim âyler....."
Türkiye'de doğup büyümüş olmama, hiç görmememe rağmen, ve o topraklardan çok fazla bir kimse ile de iletişimim olmamasına rağmen, bu türkülerdeki hüzün ve iç sızlatan yanık bir hava her seferinde alıp o topraklara götürür beni..
Metabolizmanızın verdiği sinyalleri iyi izleyin...
İzlemezseniz aşağıdaki durumla karşılaşabilirsiniz..
Evvelki yıl , Aile hekimimiz Fatih ÖBEK, Sağlık Bakanlığınca gaitada gizli kan arama testi yapıldığını , benim de yaş itibarıyla bu testi yaptırmamın uygun olacağını söylemesi üzerine test materyallerini aldım.
Devamını Okumak İçin Tıklayın..!
Harman sonunda ambarlarını zahire ile doldurup kilerlerine
pastırmalarını, avlularına odunlarınıistif eden halk, hükûmet konağı altındaki sıra kahvede
toplanır, gevezelik ederek kışı tasasızca karşılarlardı.
Yenecek ve yakacak ne
lâzımsa eylül içinde hazırlamak, soğuk aylara kaygusuz bir zihin, rahat bir
yürekle girmek memleketin âdetiydi. [Etlik] dedikleri bu müddet kırk gün sürer,
kırk gün kasabada peri, dev masallarındaki şehzade düğünlerini hatıra
getiren bir hazırlıktır giderdi.