ÖSS geçti.. Hepimize Geçmiş Olsun..

Zeynep , sınav sonrası
Mithatpaşa Anadolu Teknik Lisesi - İzmir

ÖSS geçti ..
Sınava giren sevgili gençlerimizin , öğrencilerimizin dilediği her şey gönlünce olsun diyoruz..
Bu bir yarışma ve yerleştirme sınavı olduğundan herkesin bu sınavla hayal ettiğine ulaşamayacığını bilsek te , yine de bütün çocuklarımızın hayallerinin gerçekleşmesini diliyoruz...

Yıllarca , sekiz yıl , on yıl , hep bu üç saat için çalışıldı..

Uykusuz geceler , yaşanmamış tatiller ve hafta sonları , yorgun düşmüş taptaze ruhlar ve bedenler...

Depresyonlara girildi. Gezmelerden ,zevklerden ,eğlencelerden ,arkadaşlardan ayrı kalındı.
Her şey bugün içindi..

"Hayatınızın sonu değil bu sınav . Biraz rahat olun " desek te çocuklarımıza , yaşamlarına yön verecek bu üç saat içindi her şey.
Aileler bütçelerinden kıstı.. Fedakarlıklar yaptı..
Dersaneler , kurslar ,kitaplar , ailelerin yarış atına dönmüş çocuklarına yaptıkları yatırımdı bir yerde..
Çürümüş bir eğitim düzeninin mahvettiği , ezberciliğe , "inek"liğe dayalı bir öğretme sisteminde çocuklar birer yarış atı oldular.. Sektörler oluştu , Dersaneler kuruldu ..Çocuklarımızın sırtlarından paralar kazanıldı..
Öğrencileri ,öğretmenleri , akılsız ve mantıksız bir sistemin içinde değirmende buğday misali öğüttüler.
Avrupa ve diğer ülkelerdeki eğitim sistemi gözümüzün içine bakarken , biz hala , ne öğretmeni , ne de öğrenciyi mutlu eden bu körleştirici sistemden vazgeçemedik.

Kızım da bu yarış atlarından biriydi.. hem de en hızlı koşanlarından..
İlköğretimden itibaren , dört yıllık Lise dahil , fasılasız 8 yıl dersaneye devam etti.
Hep frenlemeye , derslerden , testlerden , sınav kitap ve dergilerinden koparmaya çalıştım..
Ama , Zeynep ,son derece hırslı bir çocuktu..
Geceleri uykusuz ,tatilleri eğlencesiz geçti..
Sürekli çalıştı , sürekli çalıştı.. Ruh sağlığının nasıl olup ta hala yerinde olduğuna şaşıyorum bazen..
Ve dayanıklılığını bir kez daha takdir ediyorum..

Bir gün bu yüzden kavga ettiğimizi hatırlıyorum ...

"Derslerini bırakıp bize katılmak istemiyordu...
O anda ne yaptığımı yazmakta şimdi artık bir sakınca görmüyorum.. Lise 1 de idi..
Bir yere gezmeye gidecektik.. Sevgili kızım , dersaneden yeni gelmiş ve hemen test kitaplarının başına çökmüştü..Gezmekle vakit kaybedeceğine inanıyordu..O gün için , derslerinden vazgeçip kafasını dinlemesini istemiştim.Ve kızımı ikna edememiştim..
Kitaplarını kucakladığım gibi pencereden dışarıya attığımı hatırlıyorum....
Zavallı oğlum Burak , kimseler görüp millete rezil olmayalım diye ,koşarak gidip yoldan toplamıştı kitapları.."

İşte bu lanet olası eğitim sistemi , çocuklarımızı mahveden garip bir şeydi .. Düşünmekten ,fikir üretmekten ,araştırmaktan koparıyordu gençlerimizi.
Sosyal olaylarla , toplumla ilişkisi olmayan , Turgut Özal kimdir deyince , Rock'n Roll sanatçısı mı diyen , ülke gerçeklerinden kopuk , kimliksiz , ciddi konularda fikir yürütemeyen bir gençlik meydana getiren bir sistemdi.
Ama yine de , bunlara rağmen kızım entellektüel düzeyi yüksek , ülkede son zamanlarda olup bitenlerin farkında olan ve bu konularda fikir sahibi ve düşündüğünü açıkça , pervasızca , korkusuzca söyleyebilen bir gençti..
Diğer yandan da ,kırmızı ışıkta geçenle , yolda yürürken yere çöp atan ile , yere tüküren bir takım yaratıklarla didişmekten çekinmeyen bir yapıdaydı.

Her neyse , kızım sınava ,Mithatpaşa Anadolu Teknik Meslek Lisesinde girdi..
O kendine çok güvenen genç kız ,sınava çok iyi hazırlandığı halde ,sınav gecesi ,yani dün gece ,gecenin saat ikibuçuğuna kadar uyuyamamış , başaramama , yapamama duygusuna ve ağlama nöbetine yenik düşmüştü.. Artık sinir savaşının son sınırındaydı....
Annesi ile balkonlarda gezinirlerken uyandım.. Biraz teskin ettim.. rahatladı ve yattı.. Saat altıda da kalktık ..
Sınav salonuna girinceye kadar , olabildiğince keyfini moralini yüksek tutmaya , stresten uzaklaştırmaya çalıştık..
Aslında kendine çok güveniyordu ..Ama bu sistemde , kendine güvenmeyi başarı için yeterli görmüyordu.
Saat dokuzda sınav salonuna alındılar..
Dışarıda anneler ,kardeşler ,babalar ,ağabeyler nineler dedeler , merak ,ve endişe içinde beklemekte idiler.
Zaman geçmek bilmiyordu .. İçerideki kalemler ,kendileri için öngörülen kaderlerini işaretliyorlardı.
Sınavın ortalarında bir kısım öğrenciler çıktı.. Soruların oldukça basit olduğunu söylüyorlardı ve aileler bundan oldukça mutlu oluyordu..
Aslında bu sistemde kıstas , soruların zor ya da kolay olması değil , başkalarının sizden ne kadar az başarılı olduğu ya da sizin başkalarından ne kadar önde olduğunuz idi..
Kızımın , sınavın süresi bittiğinde , görevlilerce elinden koparılıp alınmadan sınav kağıdını teslim etmeyeceğini bildiğimden acele etmiyordum. Bizimki , nasıl olsa en son çıkacaktı..
Öyle oldu..
Kızımın yüzü gülüyordu..
"Sorular zordu" dedi..
Düşündüğü okullardan " en üstten ilk beşten biri garanti gibi " deyince sanki
o anda sonuçlar belli olmuş gibi bizi bir sevinç dalgası kapladı..
Omuzlarından çok büyük bir yük kalkmış , yorgun , fakat gururlu , rahatlamış bir hali vardı...
Yıllardır beklenen , gelmesi özlenen , gelmesinden korkulan o üç saat işte bitivermiş , geride kalmıştı... Yorgunluk , ve bir işkence cehenneminden kurtulmuşluğun dinginliği gözlerinden okunuyordu...
Bu sınav sisteminde , beklediğiniz , umduğunuz , bazen gerçekleşmeyebiliyor..
Çocuklarımız , taşıyacaklarından çok daha fazla bir yükün altına sokuluyor.
Haftaya da ikinci tur sınava girecek .. YDS sınavını da başarıyla geçmesi gerek..
Evet , hepsi bu üç saat içindi..
Ve geçti ,bitti...
Her şey senin için , her şey sizler için , fedakarlıklarımız , endişelerimiz, üzüntülerimiz ,
sevinçlerimiz , beklentilerimiz ,umutlarımız ...
Hepsi sizin için...
Her şey gönlünce olsun ,sevgili kızım..

9 yorum:

Recep Hilmi TUFAN | rehitu.com dedi ki...

Umarım kızınız ve diğerleri hak ettikleri karşılığı alırlar. Geçmiş olsun herkese...

Aydan Atlayan Kedi dedi ki...

Eğitim sistemimizin adına hiç yakışmayacak bir seyirde olduğunu düşünüyorum. Çünkü, eğitim bir bakıma insanları hayata hazırlamak, onların toplumda akıllarını kullanarak en iyi biçimde yaşamalarını sağlamaktır. Dünyadan, ülkelerinden, yaşadıkları toplumdan haberdar olup olayları analiz ederek bir hayat sürmeleri için kendilerinden daha tecrübeli insanlar tarafından hayata hazırlanmalarını amaçlamalıdır eğitim. Oysa bakıyorum da var olan eğitim sistemi bunların hiç birini içermiyor. Gençlerin pek olan bitenden haberi yok diyoruz ama bu çocukları hayatlarının en güzel ve en önemli zamanında odalara hapsedip 3 saatlik bir sınavla geleceklerini belirlemeye itersek bu çocuklardan nasıl şikayet edebiliriz? Ve öğrendikleri şeyler onlar için ezberden başka nedir? Sınav sisteminin mülakat olması ve bu mülakatların onların hangi meslekte başarılı olacağını, yeteneklerini ölçmesi gerekmiyor mu? Çünkü, her insan mutlaka ama mutlaka bir konuda yeteneklidir. Ve bu insanların yeteneklerini doğru yerde kullanmadığımız sürece, bir ülke için çok önemli olan insan kaynağını değerlendirmediğimiz sürece ne ilerleyebiliriz, ne suç oranını ne de genç intiharları azaltabiliriz.

Hülya Konar dedi ki...

Zeynep yorgun ama çok hoş görünüyor fotografta...buarada benimde ismim Zeynep aslında,yani Zeynep Hülya.ben Zeynep i daha çok seviyorum ama herkes Hülya diyor.artık bende Zeynep i karıştırmıyorum:)
yazınızı ve duygularınızı okuyunca içim burkuldu.umarım aile olarak sizin ve sevgili kızınızın emekleri boşa gitmez,hakettiği yerde eğitimine devam eder.
zor yada kolay kavramı kişiden kişiye değişir bence.beklentiyle,ona yetecek puanla ve yapacağı tercihle alakalı bu kavram...
sonuçta bu çok önemli bir sınav,yapılması nekadar doğru tartışılır ama şuanki sistemde bir gencin eğitim kaderini tayin eden bir sınav.oyüzden bukadar önemli bir sınavın kolay olmasını beklemek doğru olmaz düşüncesindeyim.sınav sonuçları belli olana kadar kime göre kolay kime göre zordu belli olmaz...
ben öss ye girdiğimde,tek sınavdı ozaman,canım babamla gitmiştik,İstanbulda Kandilli Kız Lisesinde girmiştim.sınavdan çıkınca babam elinde mendilmi bezmi neyse işte öyle bişi vardı onu ıslatmış başına koymuş,çok sıcaktı ogün, bankın birinde oturuyordu,beti benzi atmış adamcağızın heyecandan.beni görünce kalktı ben tek kelime etmeden o ,"olsun kızım hiç önemli değil seneye tekrar girersin "dedi.benden önce çıkanlar çok zordu sınav demişler,ağlaya ağlaya çıkanlar olmuş,babamda yazık aklınca beni teselli edecek:(
yok dedim baba benim iyi geçti.tamam dedi ama sınav sonucu gelene kadar inanmadı biliyorum ben.ben düz lise denen o okulda okudum,yabancı dil eğitimi veren bir üniversiteyi kazanmam hele lise sonda okurken ilk girişte imkansız gibiydi.çünkü en kötü ihtimalle kolej okuyanlar falan açıkta kalmamak için ing.öğrtm.tercih edecekleri için bize sıra gelmez diye düşünüyorlardı babamgiller:)
bide ben 5 tercih yapmıştım.ya herro ya merro hesabı...vay be bendeki cesarete bak,neyime güvendiysem şimdi düşünüyorumda ayyy diyorum:)
neyse,sonuçlar geldi herkes şok oldu:)

bu hikayeden çıkacak hayat dersi,sınav sonuç kağıdı gelene kadar gerçek sonuç belli olmaz :)

Hülya Konar dedi ki...

buarada babalar gününüz kutlu olsun.
gerçi dündü biliyorum ama niyet önemli :)
iyi haftalar...

Remomythe dedi ki...

burada , bir öğrencinin ve ailesinin bu eğitim macerasındaki duygularını ve psikolojisini ortaya koymaktı amacım...
recep Hilmi ,Aydan Atlayan Kedi , Hülya , iyi dileklerinize teşekkür ederim..
Evet Hülya , niyet önemli ,teşekkürler

ilham perisi dedi ki...

Geçmiş olsun kızınıza ve size
Uamrım istediği bir yere yerleştirilir kızınız.Sistem hakkındaki düşüncelerinizede katılıyorum..İnsanlar için dönüm noktası ,ölüm kalım gibiymiş gibi dayatılan bir sınav..Allah kolaylık versin anne babalara ve öğrencilere.

Hülya Konar dedi ki...

Zeynep nasıl oldu?gerçek hayata döndü dimi.bekleme sürecide çok kötü ama enazından sınava girme stresi bitti...umarım birazda olsa rahatlamıştır ve eminim sevgili eşinizle birlikte kendilerini alışverişe atmışlardır:)yani ben olsam öyle yapardım:)
babalar tartışmasız birtanedir ama böyle durumlarda anneler can yeleğidir...


selamlar...

Remomythe dedi ki...

Teşekkürler sevgili Hülya..
zeynep tabii ki ,o ağır stresten kurtuldu...Pazar güünü YDS var..biliyorsun yabancı dil bölümleri ,öss 1. bölümden sınav oluyor..2.bölümün yerine ,yds ye giriyorlar.ama bu , zeynepte öss kadar stres yapmıyor..YDS de kendine daha çok güveniyor ve daha rahat..
iş bulmuştum ona..yabancı turistlere yönelik büyükçe bir tatil tesisinde , bu yaz için..Vazgeçti..Antaya da kuzeninin yanında tatil yapmayı tercih etti ..öss stresini atmalıymış bu yaz..
sevgiler..

Hülya Konar dedi ki...

ehh tatili tercih ettiğine göre stresi attı demekki Zeynep:)
yds sınavını bliyorum ama pek sorun olmaz diye ümit ediyorum,önemli olan öss-ydi.
yds bildiği konu ama tabiki sınav sonuçta.emeklerinin karşılığını almasını diliyorum.
iyi haftaa sonuları.

Web Analytics