1. ***En ön sırada olun. Pek çok insan arkada oturmak için mücadele eder. Niçin?
Fazla dikkat çekmemek için. Çünkü kendilerine güvenleri yoktur. Önde oturmak güven getirir.
2. ***Göz teması kurmaya çalışın.
Gözünüzün içine bakmayan insan hakkında, şu sorular akla gelir:
· Ne saklamaya çalışıyor?
· Neden korkuyor?
· Bir şey mi söylemek istiyor?
Göz temasından kaçınırsanız kendiniz hakkında iyi bir şey söylemiş olmazsınız. “Korkuyorum, güvenim yok. ” dersiniz. Bu korkuyu diğer insanın gözünün içine bakmayı sağlayarak yenin.
Böylece ona “ Dürüstüm ve açığım. / Sana söylemekte olduğum şeye inanıyorum. / Korkmuyorum. / Kendime güveniyorum. ” dersiniz.
3. ***Yüzde 25 daha hızlı yürüyün.
Darbe yemiş, yoksulluk içindeki insan, ayaklarını sürükleyerek ve tökezleyerek yürür. Kendine güveni sıfırdır. Yürüyüş biçiminiz ufaktan bir yarış olsun, size güven verecektir.
4. ***Düşüncelerinizi çekinmeden söylemeyi deneyin.
Toplantılarda gönüllü olarak bir şey söyleyin. Yorum yapın. Öneri getirin. Soru sorun. Konuşan son insan olmayın.
5. ***Kocaman gülümseyin.
Şu küçük testi yapın. Kendinizi yenilmiş gibi hissetmeyi ve aynı zamanda büyükçe gülümsemeyi deneyin. Koca bir gülüş size güven duygusu verir. Korkuyu yener. Endişeyi kovar. Karamsarlığı alaşağı eder. Gerçek bir gülüş değerlerinin muhalefetini eritir, hem de o anda size kızmayı karşıdaki sürdüremez.
Çok duymuşumdur. “Evet, ama bir şeyden korktuğumda veya bir şeye kızdığımda, kendimi gülümseyebilecek gibi hissetmiyorum.” Elbette hissetmeyeceksin. Kimse hissetmez. İşin püf noktası kendimize “Gülümseyeceğim” diye emrivaki yapmaktır. Ve gülümseyin. Gülümsemenin gücünden yararlanın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder