EKSİDESİN DOSTUM .....





"Ben, ben, ben yine ben, hep ben" dediğin zaman.

O son model şahane arabanla altın kolyeni takmak suretiyle patinaj çektiğin zaman.

Car car car önüne geleni yerli yersiz eleştirdiğin zaman.

Kendini övmelere doyamadığın zaman.

Sana gelen tebrik tweetlerini Retweetleme hastalığına tutulduğun zaman.

Başkasının başarısının senin sayende olduğunu savunmaya kalktığın zaman.



Kendinle dalga geçmeyi beceremediğin zaman.

Parmağındaki tek taşı çevredeki tüm kadınların gözüne gözüne sokmaya çalıştığın zaman.

Cep telefonunu elinden düşürmeyerek karşındakini saksı yerine koyduğun zaman.

Hizmet sektöründe çalışanlara "Ben Hürrem Sultanım" edasıyla davrandığın zaman.

Memelerini, bacağını, sırtını aynı anda dekolteler içinde sergilediğin zaman.

Kendi fotoğrafını bilgisayarının duvar kâğıdı yaptığın zaman.


Teşekkürü çok gördüğün zaman.

Rakibini karalayarak oy toplamaya çalıştığın zaman.

Tutamayacağın sözleri verdiğin zaman.

Başkası gibi olmaya özendiğin zaman.

Farkındalığını yitirdiğin zaman.

Aklın, vizyonun, içgörün, üzüntün, kederin, sevincin İstanbul'un sosyetik bölgeleri içinde can çekişip durduğu zaman.

İki kitap okuduğun için hayatın sırrını çözdüğünü düşündüğün zaman.

Cihangir kafelerinde sabahtan akşama içip, ona buna sallamaktan başka bir işe yaramadığın halde adam olduğunu sandığın zaman.

Kavga ederken karşındakine "Sen kimsin lenn!" çıkışında bulunduğun zaman.

Valla da billa da sekside değil eksidesin. Boşuna uğraşma, kendini kasma, çabalama, tepişme diye söylüyorum yani.

Tabii yine de sen bilirsin.
Sekside değil eksidesin .

Bizim Ayşekız demedi demezsin.



Ekside değil seksidesin :


EY sen güzel kardeşim;

"Bilmiyorum" demekten gocunmadığın zaman.

İcabında egonu rafa kaldırıp özür dilemekten çekinmediğin zaman.

İkoncan olma telaşına girmediğin zaman.

Gülümsediğin zaman.

Daima yolun başında olduğuna inandığın zaman.

El âlem ne der endişesi taşımadan kendin olabildiğin zaman.

Sahicilikten korkmadığın zaman.

Korktuğunu kabullenmekten utanmadığın zaman.

Yeri geldiğinde kendinden cayabildiğin zaman.

Yarattığın zaman.

Teslim olabildiğin zaman.

Toplumunkilere değil kendi kurallarına uyduğun zaman.

Nefsinin kurbanı olmama işini kıvırabildiğin zaman.

Başlamaya, denemeye ve yenilenmeye elini korkak alıştırmadığın zaman.

Karşındakinin gözünün içine bakabildiğin zaman.


"Hayır" demenin kanatlarıyla uçabildiğin zaman.

Gönülden tebrik etmeyi mutluluk hesabına koyduğun zaman.

Fikrinle zikrin uyumlandığı zaman.

Pişmanlığın yolundaki en önemli taşlardan biri olduğunu idrak ettiğin zaman.

Türbanla şarap içen kadını düşlemenin "modernlik" olmadığını ve "Vayy be hayale bak" kıvamına çekilmeye değer olmayacağını anlayabildiğin zaman.

Ya da şöyle diyeyim; İşin gerçeğini, özünü, asıl sözünü ıskalamadığın zaman.

Tribünlere oynamaya gerek görmediğin zaman.

Kral insansın ve kim ne derse desin, kaç bedensen bedensin, ne giyersen giyersin, bil ki sen ekside değil son derece seksidesin.

Bütün alkışlar sana gelsin.

İyisin iyisiiin.

AYŞE ÖZYILMAZEL

Hiç yorum yok:

Web Analytics