Güneşin o ilk doğuş anına en son ne zaman tanık oldun insanoğlu?
Taptaze ışıklarının tüm vücuduna yayılmasını ne zaman izledin kendinde?
Bir sonbahar sabahı o ılıklığı ne zaman hissettin yüreğinde?
Bizler aslında bize her günün bir lütuf olduğunu anlamayacak kadar duyarsız bir şekilde geçip gidiyoruz bu hayattan.
Hanginiz sabah gözünü açtığında şunu dünyaya tekrarlıyor:
-"Bugün özel bir gün çünkü ben bugün de yaşıyorum. Gözlerim açık, ilk nefesimi bilinçli bir şekilde çektim içime. Bu bir ayrıcalık! Bugün özel bir gün, evet, bugün bana bir gün daha yaşama şansı verildi..."
İnsan yaşamında ne sorunlar var ama biz o kazağı alamadık diye bütün günü o güzelim ruhumuza ve bedenimize azap çektirmekle geçiriyoruz veya sevgilimiz sevgimizin yüceliğini anlamadı diye kahroluyoruz veya sular kesildi diye, hava soğudu diye bütün gün kendimize ve sevdiklerimize surat asıyoruz.
Bir de şöyle düşünelim: Siz başlı başına bir yaşamsınız ve hayatta telâfi edilemeyecek tek şey ölümdür.
Sular elbette gelecektir.
Soğuk hava için biraz daha sıkı giyinebiliriz.
Sevgiliniz sizi anlamıyorsa aslında sevdanıza layık olmadığını pekalâ algılayabilirsin... Peki, bu hayata ne zaman gülümseyeceksin?
Ne zaman kendin için bir şeyler yapacaksın?
En sevdiğin çiçeği neden hâlâ başkalarından bekliyorsun?
Bugün kendine niye o çiçeği almıyorsun?
Neden miskinliğinden bir sabah ödün verip de doğanın uyanışına kendini şahit etmiyorsun?
Unutma ki bu hayatı güzelleştirecek olan da, çekilmez hale getirecek olan da sensin. Sakın başkalarını suçlama...
Haydi artık her sabah yüreğine kocaman gülümsemelerle dolu bir nefes çek ve bütün gün verdiğin her nefesin içine bu gülümsemelerden katarak etrafındaki tüm canlı varlıkları varlığından haberdar et.
Hayata öylesine gelme ve de öylesine gitme. Unutma ki bir ağacın gövdesine sarıldığında onun kalp atışlarını duyabilecek kadar duyarlı yaşamak senin elinde. Her ne olursa olsun, tanı veya tanıma ama günaydınını ve gülümsemeni hiçbir canlıdan eksik etme.
Unutma sen bu dünyada başlı başına bir yaşamsın ve bu yüzden bile varlığın çok özel.
Evet insanoğlu, bugün YAŞAMAYA VAR MISIN?
6 yorum:
ben kesinlikle varım, hele ki sabah sabah okuyabileceğim en güzel, en umut dolu yazıyı okuduktan sonra:))
sevgiler..
selam hocam
mutlu olabilecek o kadar çok şey varken tercih hep öteki yanımızdan geliyor
oyasa;
Behçet Necatigil'in bir sözü var Ya ümitsizsiniz. Ya da ümit siz siniz. Ya çaresizsiniz. Ya da çare siz siniz
yaşadığımız süre içerisinde
bunca lütüf bunca ihsan varken isyan niye ?
şükür nerede?
ikazınız ve değerli için teşekürler
saygılarımla...
çok anlamlı bir yazı Burak bey.
ben bu şekilde düşünenlerdenim.
ve yaşamaya varım...
sevgilerimle.
Hocam bu felsefeden gidersek bana yazacak malzeme kalmaz
Sen beni işsiz mi bırakacaksın?
Doğrusun Orpen...
hayata bu pencereden bakmaya başlarsak , çelişki kalma analiz etmeye...
Hayır hayır , İşsiz kalmazsın dostum...:))) Kalemin kuvvetli , düşünce ufkun çok geniş...
Eskiden neydi o çelişkiler mi dersin artık bilmem...
Ama ne kadar hoş olurdu değil mi ?
Bu telkinle ,bugünüm dopdolu;dosdoğru geçer ! Eminim.
Kaleminize sağlık.
Yorum Gönder