TANRIM BENİ YAVAŞLAT.......



Tanrım...!

Beni yavaşlat, Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir.

Zamanin sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele.

Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükunetini ver.

Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği,
belleğimde yaşayan akarsuların melodisiyle yıka , götür.

Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol.

Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret;

Bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı,

Güzel bir köpek ya da
kediyi okşamak için durmayı,

güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı,
balık avlayabilmeyi,

hülyalara dalabilmeyi öğret.

Hergün bana kaplumbağa ve tavşanin masalını hatırlat.
Hatırlat ki, yarışı her
zaman hızlı koşanın bitirmediğini, yaşamda
hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim.


Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.
Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır.


Beni yavaşlat Tanrım ,

ve köklerimi yaşam toprağının
kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardım et.

Yardım et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve
>daha sağlıklı olarak yükseleyim.

Ve hepsinden önemlisi.....

Tanrım, Bana değiştirebileceğim şeyleri
değiştirmek için CESARET, Değiştiremeyeceğim şeyleri
kabul etmek için SABIR, ikisi arasındaki farkı bilmek için AKIL
ver.



( Bu yazının
milattan 2000 yıl önce HİTİTLERE ait kalıntılar içerisinde bulunan
bir duvar yazısına ait olduğu iddia edilmektedir.)
..............................................

BİRİNCİ YAZI BÖYLE ....

İKİNCİ YAZIDA ,EFLATUN DİYOR Kİ :

Eflatun'a iki soru sormuşlar ...

Birincisi ;

-"insanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir? "

EFLATUN tek tek sıralamış :

- Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele
ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler...

- Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama
sağlıklarını geri almak için de para öderler...

- Yarından endişe ederken bugünü unuturlar.
Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar...

- Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar.
Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler...

Sıra gelmiş ikinci soruya ;

"Peki sen ne öneriyorsun?"

-Bilge yine sıralamış ;
- Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayın!
Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi
"sevilmeye" bırakmaktır ...
- Önemli olan; hayatta "en çok şeye sahip olmak"
değil, "en az şeye ihtiyaç duymaktır". ""

(Teşekkürler Banu Hanım....)

Ruhlarınıza fırsat tanıyın


6 yorum:

Adsız dedi ki...

selam
2000 yıldır değişen pek birşey olmamış yine hep aynı beklenti ve temeniler içersindeyiz ne enteresan
ama sonun da söylemiş olduğu söz
Tanrım, Bana değiştirebileceğim şeyleri
değiştirmek için CESARET, Değiştiremeyeceğim şeyleri
kabul etmek için SABIR, ikisi arasındaki farkı bilmek için AKIL
ver.
işte hayatta bunu yapabilmek bence yaşamı feht etmenin takendisidir.Paylaşımın için teşekürler
saygılarımla...

Adsız dedi ki...

bu sözleri söyleyenler yazanlar eğer hayatta olsalardı eminim yine aynı şeyleri söylerlerdi.o günden bugüne kişiden kişiye değişebilecek farklar olsada genel anlamda aynı tas ve aynı hamam diye yorumluyorum bu yazınızı.

Adsız dedi ki...

Tanrım sen bizi yavaşlat ki ruhlarımız geride kalmasın...

Hülya Konar dedi ki...

bahsi geçen duvar duruyormu bilemem ama sarfedilen sözlerin geçerliliğini hala koruduğu bir gerçek.Eflatun un sözlerinide keyifle okudum.nekadar enteresan dimi binlerce yıl önce söylenen sözler hala revaçta ve konular aynı ama değişen gelişen hiç bir şey yok...

Adsız dedi ki...

bu yazıyı ilk okuduğumda kendimde ne cok eksiklikler görmüştüm. kararlar almıştım ama uygulamak öyle zor ki. hayat sadece bana kasal belki çabalardım ama benim dışımdakilerle bu çok zor.

insanı düşünmeye iten çok etkileyici bu yazı. yazılış tarihi bile insanı büyülüyor onca uzun zaman...
paylaşımların ve siten çok güzel. takipte olacağım ben de.. :))
iyi haftalar...

Hülya Konar dedi ki...

yaa benim avatarımdaki resim ne güzel görünüyormuş ya :)

Web Analytics